SEVCAN KUTBAY

Sizinle paylaşmak istediğim 2 adet öykü var umarum beğenirsiniz..

SEVGİLERİMLE

1. ÖYKÜ New York ta yaşayan bir öğretmen,
lise son sınıf taki öğrencilerini,
"diger insanlardan farklı özelliklerini" vurgulayarak onurlandırmaya karar vermişti.
California Del Mar dan Helice Bridges tarafından geliştirilmis süreci kullanarak,
her bir öğrencisini teker teker tahtaya kaldırdı.
İlk önce öğrencilere sınıf ve kendisi için ne kadar özel olduklarını belirtti.
Sonra her birine üzerinde altın harflerle "Siz çok önemlisiniz" yazılı birer mavi kurdele verdi.
Daha sonra kabul görmenin toplum üzerinde ne gibi etkileri olacağını anlayabilmek amacıyla sınıfına bir proje yaptırmaya karar verdi.
Her bir öğrencisine üçer tane daha kurdela verip, onlardan bu töreni gerçek dünyada devam ettirmelerini istedi.
Öğrenciler, daha sonra sonuçları takip edecek, kimin kimi onurlandırdığını tesbit edecek ve bir hafta boyunca sınıfa bilgi vereceklerdi.
Çocuklardan biri, gelecekteki kariyer çalışmaları için kendisine yardımcı olan yakınlarındaki bir şirketin üst düzey görevlisini onurlandırmış, adamın yakasına mavi kurdeleyi iliştirmişti.
Ardından, iki tane daha kurdele verdi ve: "Sınıfça bu konuda bir projemiz var.
Sizden onurlandırmanız için birini bulmanızı istiyoruz.
Onurlandırdığınız insanlara ekstra kurdela da verin.
Böylece onlar da bu projenin devam etmesi için başkalarını bulabilirler.
Daha sonra, lütfen bana ne olduğu konusunda bilgi verin" diye rica etti.
O gün üst yönetici, suratsız biri olarak bilinen patronunun yanına gitmeye karar verdi.
Patronun odasına girdi ve onun "iş dünyasında bir deha olduğunundan ötürü" onu takdir edip örnek aldığını söyledi.
Bu mavi kurdele yi yakasına takması için izin verip vermeyeceğini sordu.
Şaşkına dönen patron; "Tabii ki" şeklinde cevap verdi.
Yönetici de mavi kurdele yi, patronun tam kalbinin üstüne, ceketine iliştirdi.
Ekstra kurdeleyi verirken de; "Bana bir iyilik yapar mısınız?...
Siz de bu kurdeleyi onurlandırmak istediğiniz birine verir misiniz?...
Bunu bana veren çocuk, okulda bir proje yaptıklarını söyledi.
Bu kabul görme töreninin devam etmesi gerekiyormuş.
Böylece "bunun, insanları nasıl etkilediğini belirleyeceklermiş..." dedi.
O gece patron evine geldiğinde, on dört yaşındaki oğlunun yanına oturdu.
"Bugün inanılmaz bir şey oldu" dedi. "Ofisteydim. Üst düzey yöneticilerimden biri içeri geldi, bana hayran olduğunu söyleyip, "İş dünyasında bu kadar başarılı olduğum için göğsüme bu kurdeleyi iliştirdi...
Bir hayal etmeğe çalış...
Benim bir dahi olduğumu düşünüyor..
"Siz çok önemlisiniz" yazılı bu kurdeleyi tam göğsümün üstüne taktı.
Bana ekstra bir kurdele verdi ve onurlandıracak başka birini bulmamı istedi.
Arabayla eve gelirken, bu mavi kurdeleyle kimi onurlandırabileceğimi düşündüm ve aklıma sen geldin...
Ben "seni" onurlandırmak istiyorum.Günlerim aşırı yorucu geçiyor.
Eve gelince sana pek ilgi gösteremiyorum.
Bazen derslerden aldığın notları beğenmeyince veya odanı toparlamayınca sana bağırıp çağırıyorum...
Oysa bu gece bir şekilde buraya oturup, sana benim için ne kadar farklı ve özel olduğunu söylemek istedim.
Annen gibi sen de benim hayatımdaki en önemli insansın. Sen mükemmel bir çocuksun. Seni seviyorum" diye devam etti...
Şaşkına dönen çocuk şimdi ağlamaya başlamıştı...
Bütün vücudu titriyordu... Başını kaldırdı, gözleri yaş içinde olarak babasına baktı ve: "Yarın intihar edecektim" baba, dedi...
"Baba, ben senin...çünkü ben senin... beni hiç sevmediğini... beni hiç önemsemediğini düşünüyordum...
Ama artık her şey çok farklı. Sen baba, şu an... Oğlunun hayatını kurtardın!..."
Sevginizi duymak isteyen, hissetmek isteyen insanların var olduğunu sakın unutmayın... Hepinize yetecek kadar kurdela var. Hadi dağıtın lütfen..

2. ÖYKÜ

Kadın her sabah olduğu gibi o günde beyaz degneği ve el yordamı ile otobüse binmişti.
Şöför : Soldan üçüncü sıra bos hanımefendi, dedi.
Kadın 32 yasında güzel bir bayandı ve esi oldukça yakısıklı bir hava subayı idi.
Bundan birkaç ay önce yanlıs bir teshis sonucu gerçeklestirilen ameliyatla gözlerini kaybetmisti genç kadın ve asla göremeyecekti. Kocası ameliyattan sonra acı gerçegi ögrenince yıkılmıs ve kendi kendine bir söz vermisti. Asla karısını yalnız bırakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi ayakları üzerinde durana kadar cesaret verecekti.
Günler geçiyordu. Kadın her geçen gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdigi kocasına yük oldugunu düsünüyordu.
Esinin bu içine kapanık,karamsar hali kocayı çok üzüyordu. Bir an önce bir seyler yapması gerekiyordu, karısı günden güne kendi içine kapanık dünyasında kayboluyordu.
Bütün gün düsündü koca, nasıl yardım edebilirim güzeller güzeli eşime.
Birden aklına eşinin eski işi geldi. Geri dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini toplayarak akşam karısına konuyu actı.
Karısı dehsetle gözlerini actı. -Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bagırdı.
Kocası ona destek olacagını her sabah işe onu kendisinin bırakacagını ve akşam alacagını ve ona çok güvendigini söyledi.
Çünkü eşini tanıyordu ve bunu başarabilecegini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü eşini çok seviyordu ve onu kırmak istemiyordu. Her sabah eşini işine bırakıyor ve aksamları alıyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi karısi eskisinden biraz daha iyiydi.
Fakat kocasi daha fazlasını istiyordu , kendisine söz vermisti sonuna kadar gidecekti. Aksam karısına: - Artık işe kendin gidip gelmelisin, dedi,. Kadın şaşırmıştı.
Bunu asla yapamayacagını söyledi. Kocası israr edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini topladı bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu.
Sabahları kadın artık otobüs duragına kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek işine gidebiliyordu .. Günler günleri kovaladı hiçbir problem yoktu. Yine bir gün otobüse binerken, şoför : - Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi.
Kadın kendisine söylenip söylenmedigini anlayamadan, -Neden , ?diye sordu. Şoför, - Çünkü her sabah, sizin arkanızdan bir hava subayı genç adam, otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, siz otobüsten indikten sonra da,yesil ışıkta yolun karşısına geçmenizi bekliyor.. Siz binaya girdikten sonra da,arkanızdan öpücük yollayıp ,size sevgiyle el sallıyor , dedi.